29 Ekim 2009 Perşembe

hayatta geriye düştüğüm sayılar kadar duyduğum yalanlar...uyuyamadığım günlerle ilintili sinir harplerim,isviçreli balıkçı amcalarla yaşıt ellerim....güldüm yine içimden, dışa belli etmeden.güneşe yaklaştıkça azalır dertler,ufka depar herdaim en büyük ilkem!!
yakalayabildiğim her an gibi sıyrılmam dünyadan,birleştirmek gibi belki kendini,alabildiğince yaşamak her nefesi,anlatabilmek olandan ayrı başka ve başka gerçeği.....

13 Ekim 2009 Salı


yaşanabilecek en kahpe gecenin, en körpe rüyalarında uyanmak adına, yumulan gözler taşıyorum! bir seni göremiyorum,birde seni...yalpalayarak atıyorum her adımı,diğerinin ardından.içtiğim her bardak suda dibi görmek gibi verdiğim sözler,söyleyebilmek vede bilebilmek gibi gerçeği..hala ve hala başkası kalabilmek kendine ,ona yada ortaya gibi....
gece geç saatte uyanıp ettiğim sohbetler oluyorum, ardından yaktığım sigaralar ,dizdiğim sövgüler...nerde?nasıl? gibi sorular yok aklımda...bir süredir aklım saatleri doldurmakta...
bir gün kaçamağı,uzan yol yolcusu,sürpriz yumurta,hatta nutella,sırtımda çanta ağzımda sigara...dumansız hava sahasında çekilen son nefes,25 ytl ye inatla üstüne basılan izmarit....

12 Ekim 2009 Pazartesi



sana olmayacak hayaller satın alamadım ben.ancak kartondan evler,kibrit çöpünden umutlar vardı verebileceğim....o kibritlerle karton evlerim alev aldı bir gece, saat 02:45 te...içinde, çığlık çığlığa...haybeden
musluktan damlayan sular o gece yoktu, umuduma , hayalime damlayamaya damlayamaya çöl oldular...korkmuşçasına, birbiri ardına atılan çığlıklar sardı tüm gölgeleri,bakıyor göremiyor...adımlar adımlar adımlar tekmeler tokatlar sorular cevaplar cevaplar cevap ce e?
yanlış aramak akıl karı değil,doğrunun olmadığı aşikar...kimki vicdan sahibi hayatta muaffak? hangi hayat, hangi kim? hangi doğru ki bu hayatta bir yanlışa kafa göz dalabilmiş, bir round alabilmiş, en azından silkeleyebilmiş...kısır döngü, yanlış doğruyu götürüyor ağaç dibinde, bir bir bir bir
bir kadehte hayat bulan hayallerimin ortağı, bir cep çekirdek, nescafe min 3 ünden biri, saatimin biten pili, ortadan sıkılan diş macunum, ütüsüz gömleğim...hepsi benim hemde hepsi....

7 Ekim 2009 Çarşamba



kaderimde ki kehanetlerimle tamda şuanda boğuldum ben,genel-geçerlikten uzak,sen ben arasındaki olay...
sarıda hazırlanıp yeşilde geçmekten ibaret hergün,sabah çalan masa saatim yeni bir 24 saatin start ı.....
koşarak duvara kafa atma planım bitirebilir mi bazı boğuşmaları? yada çıkarabilirmi boş düşünceleri aklımdan...nasıl olmalıyım bilemiyorum şu an,öncekinden iyi olmalı herşey yada sonrakinden az kötü? hallice mevzular gerek bünyeye,düşünebilmekten uzağım yada düşüncelerimden...
ayırdına varamama teşhis olurdu bi doktorum olsa,koşmak istiyorum bu gece bayıraşağı..kuytu bir köşede nefes alıp vermek dizlerimin üzerinde ve bir şişe efes şahlandırmak istiyorum , saygılar bu kez sana....