gökte naraları yankılanan bir sürü ayyaş,gecenin değil ,istirpotunun renginde boğulmuş gözleriyle savrulurken mekanlar arası, anlam yüklemekte zorlandıkları kelimeler sarfettiler pervansızca..etrafta herkes sağırdı onlara farkedemediler,acı çektiklerini iddia ettiler kimseler duymasada,hayattan yakındılar...ağlayanlar vardı aralarında kıpkırmızı gözleriyle geceye bakan, ecel gelsin dedi biri!!!o an ki herkes bakar oldu onlara,ciddiye alındıklarını sandılar...ama bakan herkesin yüzünde o yarım gülümseme,pis bir durum !!!herkes onu beklemekteydi ama sadece onlara gelecek sandılar...

saygılar sabaha...
körlemesine yapılan bir atış ve şaşırtan bir sonuç olarak hayata müdahil olmak isteğimiz dışı olsada...kimimiz çözüm olarak alkole bulanmakta,kimi ip atlamakta...ruhumun bir ikizi yokmu ulan dedirten gecelerin ardına yakılan 2 sigara,ıslıklar ıslıklar...yanlızlık tanrıya mahsus!!hasan-hüzeyin-şehmuz bizdede biraz var oğlum ondan!!!
dumansız hava sahasından alkolsüz ay sahasına daldık gibi durumlar var ortada...yetişin yazıktır,suçlu hissedip içemiyorum,bana birşeyler oldu sanırım...sokağa çıktım herkes uzaylı geldi bana,yada ben ona, kim kime dumduma, haydililili:)
bu ayın kıymetini bilmek gerek mazeret büyük neticede oruç başıma vurdu diye bi cümle var o ne lan!!!herkes manyak :) öyle şey denirmi????? tutma o zaman,ha pardon o zaman kafir...sen her cevizi kır bişi yok , oruç tutma kafir :) ilginç
öpücem olmicak , öpmicem hiç olmaz, git o zaman 1 ay sora görüşürüz.
not: oruçluyum yazamicam bu ay :):)

etikle mantık arası gitgeller, ölümle neticeli fiziki kurallar, darboğazlar ve içsel buhranlar menünün vazgeçilmezleri...5.kahve-47.sigara,kaçıncı yalan? hangi dünya?
sorularım çok, cevapları malum vede uzak.istemekle sahip olamamak, aramakla bulamamak neticeli kayıplar.kutu kutu pensenin alakasız bi kavram haline gelmesi, saklambaç yada sek sek diye tabir edilen verimsiz oyunların tedavülden kalkması, yapılamayan mahalle maçları ,basılıp kaçılmayan ziller niye ulan????biz çocukken yapardık!!!şimdi niye yok...sen düşünmedin dimi? ama ben takıyorum.
çocukluğumu özlüyorum şuan şu vakit, tırmandığım ve inemediğim erik ağacı gözümün önünde..mahallede aşık olduğum kız şuan evlenmiş 2 çocuk doğurmuş ve şişmandır muhtemelen, hakkaten lan o nerde acaba?
hayat feci savuruyor, kum saatinin bile pili bitmiş, 3g ile tanışıyoruz yaşasın, artık heryere iş götürebileceğiz, öğlen yemekleri tatiller haram oldu yaşasın teknoloji, gidin lan...itme bak dalıcam...

ağzına koşarım,kulağından sektiririm pervansızca...
kumdan kalelerinin 90larına takarım, yağmur olur ensene damlarım, kahve kupanda son yudumun olurum,ellere var sana yok olurum, diş macunu olur ama bi halta yaramam,7/24 bakakalırsın,çift etkili deterjanın olurum,etkiye de tepki,sürprizlerine kinder,gazetene köşe yazarı,eline balta,cebine sigara,abdullahın velisi nerde ulan çabuk getirin!!!!ingiliz anahtarı olurum,fransız kalırım,anlatamam anlamsız olurum,eğrilirim bükülmem,bükülsemde nanik:)
okuyupta anlamaya çalışana saygılar:)

al keyfimi,korkularım kalsın elde..kellemi attım yere,tekme üstüne tekme,burun kakma iç vur,kale düştü tereddütü kaldır?
gölge boyunun 3 metre 22 santim olduğu yerde olmak hemde yanlız,şuan mantıklımı? yada yarın? olmadı, dün,hadi gidelim ama sen gelme:)

ömrümün pencereleri,küçücük çerçeveleri...parmak izleri sabit ama halen günışığı üzerinde.birdenbire hazırlıksiz tüm düşler,kabuslara gebedir ennihayetinde.benim kabuslarım sayılı!!her birinde bir isim cebelleşir içerde,anlayamazsın vede soramazsın... çok uzaklardan görünen ince bir dumandır yaktığım ateşler, gördüğüm düşler.
filtrenin hiçbir işe yaramadığı sigara gibi avuntularım, hülyalarda gezmeyi çoktan terketti aklım.ektiğimi biçememekten kasıtlı hatalarım,sen görmesende olur,önüne bak yeter.hayatında basamak oliim abla,oku beni yaz beni dinle beni ki bana benzeme....
flashdisc'in oliim en ufak sarsıntıda kaybet tüm belleğimi....öptüm:)

yor beni!kavur sıcağında ve dene sabrımı!!!
hayatımı alamadıktan sonra ellerinden, neye yarar bir gün fazla...herşey kontrolünde madem,madem ki kader diye bir şey var,yazılı olarak masamda bekliyorum yarın...senin bildiğin varsa eğer, benimde hakkım olmalı , yarını bilmeye ve gölgeye geçmeye...
umrundamıyız bari onu bilesim var, yoksa seyirlik bir oyunmuyuz yerde, sen gökte büyükçe bir mum alevinde, gür sakallar içinde belki...

mamnuniyet üzerine tezahüratlar sırada bekleyedursun,ben memnuniyetsizlik üzerine yazılarıma devam edeyim...
gidilir gelinir,yapılır edilir,hayatımızda yaşayıp güzelliğiyle avunduğumuz günler en derin en güzel hatıralar saklıdır şahsımızda...özellikle artık yapılamayanlar.hergün tekrarından sıkıldığımız durumlar bile güngelir hasret kalınılan bir hal alır,şaka gibi.vakit hala en değerli,nakit ise hala boyun eğilinendir.kahretsin!!ler peydah olur havada.'hayat bize imkan tanıdığı kadar yaşama lüksümüz vardır' gerisi hikaye...
seçenekler çok diye seviniriz,seçemiyorum ama ben diyede hayıflanırız...ama esas olay seçeneklerden birinden vazgeçip diğerine yarımyamalak sarılabilmekte.göremiyorum:) fortladım ya pardon !!!
trambolinde zıplarken kolbastı çalması çok yaratıcı geldi dün gece bana.belki herkes normal karşıladı ama ben garipsedim...lunaparka gidemiyorum ben? orası büyüdüğümü yüzüme vuruyor sanırım:S

kendi kendime anlamsız sorgularla geçen onca yıldan sora elden kalan ne var diye sorarım artık bana.ben beni tınlamaz hallerdeyken...yine sabah,yine keşmekeş,yeni bir iş yeri,yeni insanlarla 1 hafta bekliyor beni.
selamünaleyküm abla öpebilirmiyim??